Sarı Nokta Tedavisi

Ufacık ceviz büyüklüğündeki gözümüzün içinde bir sarı nokta var. Eğer ceviz ile kıyaslarsak, sadece toplu iğne ucu kadar bir noktacık bu sarı nokta. Gözümüzün arka-iç kısmındaki bu iğne ucu kadar bölge o kadar önemli ki Leonardo bu noktacık sayesinde Mona Lisa’yı yapabildi, Michelangelo Davut heykelini. Burası, etrafımızdaki dünyayı, çevremizi, sevdiklerimizi görsel bir uyarı olarak algılayan ve beynimizdeki görme merkezine, ana santrale gönderen ultra modern bir algılayıcı olarak görev yapıyor.

Tabii ki tüm devletlerin, şirketlerin yüksek teknoloji ürünü radarlarını, algılayacılarını en üst düzeyde korumaları gibi gözümüzde ki sarı nokta da düşmanlarına karşı en üst düzeyde koruma altında. Bu koruma sistemive savunma duvarı çok yüksek duyarlılığa sahip bu alıcı bölgeyi bir takım kimyasal ve elekriksel mekanizmalarla dışarıdan veya vücudun içinden gelebilecek her türlü tehlikeye karşı koruyor, ama tabii bir ölçüde. Öncelikle düşmanları kimler? 1.düşman; güneşten gelen ultraviyole ışını, nasıl cildimiz yazın güneşe ilk çıktığımızda kıpkırmızı olur, gece yanar, kaşınır, acı verir, işte aşırı ultraviyoleye maruz kalmanın gözümüzdeki sarı noktamız üzerindeki etkisi böyle, bunun bir de senelere yayıldığını, kümülatif olduğunu ve ozon tabakasının giderek inceldiğini bu yüzden ultraviyole etkisinin katlanarak arttığını düşünürsek… 2. düşman; yetersiz beslenme, buna günümüz fast-food beslenmesi de diyebiliriz, tabii bunu söylerken ömür boyu yanlış beslenmeden bahsediyoruz, bir çok sebzede meyvada bulunan eser elementleri devamlı almamız gerek, tabii bol, civasız balık da… 3. düşman; sigara, çok üzülüyorum günde 20 tane, 40 sene sigara içen bir insanın sarı noktasında bulunan savunma duvarlarını, o mükemmel tasarlanmış savunma sistemini nasıl yıktığını düşündükçe…4.düşman; yaşlanma, tabii buna şimdilik yapacak bir şey yok, ama yukarıdaki düşmanların hızını kesersek yavaşlatmak mümkün. 5. Düşman; genetik profilimiz , bu düşmana alın yazısı da diyebiliriz, buna da şimdilik yapacak bir şey yok. Ama burada yapabileceklerimizi bir kere daha vurgulamakta yarar var, asla sigara içmemek, dengeli beslenmek, ultraviyoleden sakınmak mutlaka güneş gözlüğü kullanmak ve çevremizi bilgilendirmek ve düzenli göz muayenesini ihmal etmemek.

Peki sarı nokta hastalığı nedir? Ve sarı nokta tedavisi hangi aşamalardan oluşur? Nasıl yaşımız ilerledikçe cildimiz de buruşmalar, çizgilenmeler oluyor, benler oluşmaya başlıyor, benzer değişiklikler de görmemizin ana algılayıcısı olan sarı nokta da oluyor. Ancak sarı noktada ki bu değişiklikler cildimizde olduğu gibi bize daha olgun bir görüntü kazandırmıyor, aksine görmemizi azaltıyor.

Sarı nokta hastalığının iki tipi var; birincisi kuru tip, bu tip de sadece renk değişikleri, atık madde depolanmaları ve görme hücreleri kaybı var. Bu aşamada destek tedavisi ve sık kontrollerden başka bir şeye gerek yok, çok yavaş ilerliyor, senelerce aynı safhada çok ani görme azalması yapmadan kalabiliyor. İkincisi, kuru tip de görülen değişikliklere ilave olarak patolojik damarlanma da oluştuğundan kanama, damar dışına protein ve sıvı sızması meydana getirerek ani görme kaybı oluşturan yaş tip sarı nokta hastalığı. Kalıcı görme kaybı tehlikesi olduğundan acil olarak tedavi edilmesi gerekir. Yaş tip sarı nokta hastalığı tedavisinde artık beş yıl öncesine oranla çok daha ileri safhadayız. Elimizde oluşan patolojik damarları küçülten ve yok eden iki yöntem var. Görme hücrelerini tahrip etmeden sadece patolojik damarları yok eden laser tedavisi ve buna ek olarak damarlanma oluşumu mekanizmasına baştan engel olarak kanama ve sıvı oluşumunu gerileten göz içi ilaç uygulaması. Klinik duruma göre bu tedavi yöntemlerini birlikte veya teker teker uygulayabiliyoruz. Yeter ki hastalarımıza zamanında tanı koyarak erken tedavi uygulayabilelim.